20 Ocak 2014 Pazartesi

Tecrube

Tecrube

Bazen, insanlarin yuzyil yasasalar edinemeyecegi tecrubeleri edinmek guzel bir sey sananlara bir sozum var:

- Artan tek sey tecrubeniz degil... Aciniz da ayni oranda artiyor... Cunku, tecrube dedigimiz her sey, icinizi parcaliyor ve savunmasiz her zamaninizda onunuze cikip duruyor...

Evet, tecrubeli olmak cok da iyi bir ozellik degil... Tecrubeli olmak, bazen ne kadar saf ve temiz oldugunuzun da gostergesi... Cunku, berrak insanlar daha cok hataya maruz kalir... Daha cabuk olgunlasir...

O yuzden bana sorarsaniz, fahiseler en berrak ve en temiz insanlar olabilir... Ya da soyle soyleyim... En temiz ve en berrak insan, fahiseler arasindan da cikabilir... Kimbilir...

Sanirim, bunu cogu kimse bilemez...

Bilen de tecrubelidir iste...

Bu kisir dongu boyle surup gider...

Hayat acidir, sonra da hep acitir...

Mert Erdumlu
21/01/2014

17 Ocak 2014 Cuma

Sn.ARINC'A GENCLERIN BIRINDEN YANITLAR...

Sn.ARINC'A  GENCLERIN BIRINDEN YANITLAR...

Arinc, 5 gunde parti akil insanlari tarafindan yazilmis belgeyi okuyadururken cok sacmaydi... Sorulara irticalen verdigi yanitlar biraz daha tatminkardi... Ama, inanin bir yerde aglayacak diye icim burkula burkula !! izledim.

Simdi, Sn.Arinc:

- Gozaltina alinanlar 1 saatte birakiliyor dedin... 1 saatte bilesin ki, iceride helaya bile birakilmiyor kimse, disari cikan en az 24 saatte cikabiliyor ki, daha uzun kalanlar var...

- STK'lari dinleyip dinlememen bu kalabaligin inan cok umrundaydi... STK'lar ile bu kalabaligin buyuk bir cogunlugunun hicbir isi yok... Bunu bilesin... Onlar da siyasi partiler gibi sonradan olaylardan paye cikarmak adina sovenizmin sehvetine kapilmistir. Bizim icin muteber degillerdir...

- Hakli gosterilerde, polisin siktigi gaz isi cigirindan cikarmistir dedin... Polis bu gazi emir olmadan mi sikiyor vatandasa? Simdi, polis mi tu kaka oldu yani... Bize karsi, polisin davranisi yanlis oldu dedin, biz de bunu yedik mi akabinde?

- Sizin gunlerdir yazdiginiz o belgenin cok daha iyisini inanin bana 20 dakika ve 0 ucret verin, sizin icin yazar gonderirdim, daha inandirici olurdunuz... Bunu yapabilecegimi belgeleriyle ispatlarim, iskembe-i kubra degil, gercekten cok daha inandiricisini sizler icin yazarim... Bilesin...

- Marjinalite ve gruplar diyorsun Sn.Arinc... Marjinalite polisin onune kadar gidip dikilip, kafasina gaz kapsulu yiyip, gozunu kaybetmek, yaralanmak ve o esnada dahi polise bir cakil tasi dahi atmamak ise, evet bizler cok marjinaliz... Grup diyorsun ya... Kalabaligin yuzde 80'i dimdik, adam gibi adam olup tek baslarina oraya durmaya gelmistir, hicbir gruba ihtiyaclari yoktur... Gruplar bizim gibi adamlarin cesaretinden guc alip, yanimiza gelmislerdir... Bu acik oldu mu, daha ayrintili izah edeyim mi?

- Taksim direniscileri ile gorusecegim dedin... Munferit 100.000 tane sivil var orada, ondersiz, lidersiz hepsi... Hangimizle goruseceksin ya da bize yine neyi yedirmeye calisiyorsunuz, bunu acikca ifsa et ki en azindan gozumuzde muteber olasin.

- Polis can guvenligi tehlikede oldugunda gaz kullaniyor diye yalan soyledin ya... Ben sana polise bir cakil tasi dahi atilmadigini, direnisin en siddetli oldugu yerlerde dahi en ufak bir hamle olmadigini fotograflari ile belgeleyim, bizzat icindeydim, sen bu yalani neye dayanarak ifade ettin onu da izah edersen sevinirim.

- Mesru mudafaa yaparak gaz sikmak = Copla kadin, cocuk ayirmaksizin dalmak (Besiktas'ta isyeri kameralarinda goruntuler var), nisan alarak gaz bombasini direkt kafaya atmak (yaralanan yuzlerce kisi var, gozunu kaybeden kisi var, gazlardan dolayi lensi eriyip ayrica kor olan kisiler haric), evin icerisine gaz bombasi atmak (goruntuleri sosyal medyada var)

- Emniyet guclerinin gaz kullanmasi olaylari cigirindan cikarmistir ifadesi de gercekle cok tezat... Durup dururken parkta kitap okuyanlara gaz sikilana kadar hicbir olay yoktu ortada...

- Eylemcilerin 3 misli yaralanan polis var ifadeni somut olarak ispatla... Sen 3 mislini gec, tum Turkiye'de yarali 100 tane polis memuru ve yaralanma anlarini gosteren belge sun, ben sana 1000 tane yarali ve yaralanma anlarina dair belge sunamazsam bana istedigini soyle...

- Abdullah Comert'in hesabini veremedin, onun icin tekrar konusma yaparsin sanirim.

- Son olarak, farkli kelimelerle ayni cumleleri yineleme gibi ayak oyunlarini sevmeyiz de, yemeyiz de... Bilesin...

Saygilar...

R.Mert ERDUMLU

Genclik, Gezi, Gidisat

Genclik, Gezi, Gidisat

Bu meyanda, AKP yine iktidar olabilir, oylari degismeyedebilir, bu bize hicbir seyi ispatlamayacaktir...

Biz, ne istedigimizi gayet acik, net ifade ettigimiz kanaatindeyiz...

Anlamiyormus gibi gozuktugunuzu, ama aslinda suratiniza inen saplagin mertebesinin ziyadesiyle farkinda oldugunuzu biliyoruz...

Bakmayin, capulcuyuz ama, cakralarimiz hepinizinkinden o kadar acik ki, inanin her turlu hamlenizi gunlerce onceden tahmin de ediyoruz...

Biz oyuna gelmeyiz, doldurusa gelmeyiz... Rahat olun, siddet sevmedigimiz gibi araya giren provakatorleri de ilk biz icap eden neyse, o hakikatle yuzlestirmesini de biliriz...

Bu saatten sonra, herkes adimini dikkatli atsin... Cunku, karsinizda gercekten her adimini bilincin bilincine vakif mertebede atan bir genclik var...

Oyunun kurallarini ogrenmis ve herkesten daha iyi oynayacak bir GENCLIK !!!

R.Mert ERDUMLU
9 Haziran 2013 tarihinde kaleme aldigim yazim...

14 Ocak 2014 Salı

Yasamak...

Yasamak...


Oturup, nefes almayi becerebilmek... Evet, nefes almayi becerebilmenin magrifet oldugunu kabul edebilmek... Gulumsemek... Dort elle sarilmak hayata... Ama, her seyden once biraz huzur tadabilmek... Yasamak... Dik ve cesur ama efendi ve mulayim kalabilmek... Mumkun olan en az mertebede kirlenebilmek... Ama illa ki, nefes almayi becerebilmek...

Mert Erdumlu tarafindan 12.01.2014 tarihinde kaleme alinmistir...


12 Ocak 2014 Pazar

Tek Başınalık

Tek başınalık aynı zamanda yalnız olmaktır. Lüks içinde, yalnızca kendi seçtiğiniz işlere gömülmek, başkalarının yokluğunun yarattığı boşluğu değil, kendi varlığınızın doldurduğu zamanı yaşamak. Tek başınalık bir başarıdır...
 
R.Mert Erdumlu

Mert Erdumlu kaleminden Atatürkçülük... Çok kısa...

Tarlada kargaları kovalayan çocuk diyenler var onun için, evet biz o çocuğu sevdik. Sizin için ne kadar acı değil mi? Cahil cüheylayı, Allah-din-kitap kavramlarıyla kandırdınız; Mustafa'ya alkolik dediniz. Evet, biz onu sevdik.. Bir torba kömür, bir çeyrek altınla oy satın aldınız, evet biz acımızdan gebersek trilyonları serseler önümüze ne duruşumuzu, ne onurumuzu sattık, çünkü biz onu bedelsiz sevdik... Başkalarının iti, köpeği olup çok lüks peşinde koşmadık, çünkü biz onu seven nice aç insanın da karnının tok olduğundan emin olmak istedik, çünkü biz bedelsiz sevmenin lafta değil,eylemde güzel olacağına gönül verdik... Biz, Allah'a şükür, en büyük Türk Atatürk'e teşekkür etmesini bilen; müslüman, Türk, Atatürkçüyüz... R.Mert Erdumlu

ATATURK gencliginden bir yanit...

Bir yerde Ataturk hakkinda; 1938'de olen Ataturk'le yasayan, oyalanan ve bir oluyle vakit geciren insanlar olarak tanimlanan ATATURK gencliginden, aralarindan bir tanesinden, bendenizden, nacizane bir yanit:

Dunya'da bircok devlet tarafindan yuzyili degistiren adam olarak, universitelerde derinlemesine arastirtilan ve ilkeleri tum dunyaya feyz olacak bir zatin ismini bu sekilde agziniza alacak cureti gostermeniz bile su anda ulkemizin cehaletinin ne ust duzeyde oldugunun bir gostergesidir... Yasayan, oyalanan diye betimlediginiz Turk gencligi aldigi feyz nezdinde bugun dunyada sayisiz basarilara imza atmaktan geri durmamakta ve vargucleriyle calismaktadirlar... Aselsan, Tubitak gibi kurumlarin gelistirdigi, emsali olmayan ve dunyada ses getiren projelerin ve inovasyonlarin tamami Ataturk'le oyalanan diye betimleme curetinde bulundugunuz gencler tarafindan gelistirilmistir. Oluye bagli olmak diye nitelendirdiginiz beyhude soyleminizde, bir olunun yuzyillarca yasatilabilecek etkileri oldugunu gozlemlemenize ve bunun tesirinden korkmaniza veriyorum. Ataturk bir ilke, bir tabu degildir; Ataturk fikirleri ve ileri gorusluluguyle, kararliligiyla bizlere ornek olmus bir Kumandan, Anafartalar Fatihi, Maresal, Turkiye Cumhuriyeti denilen ve senin gibilerinin beslenmesine vesile olan ulkenin kurucusu, ilk Reis-i Cumhuru, Basogretmen ve senin gibilerinin hayalini dahi kuramayacagi nice emsalsiz sifatin sahibidir... Kendisine olan sevgi ve inanci, baska sevgi ve inanclar ile mukayese etmek cok yersizdir. Gereksizdir. Beyhudedir. R.Mert ERDUMLU (18 Subat 2013 tarihinde kaleme almistim...)

Korku Politikasi

R.Mert ERDUMLU tarafindan 21.03.2013 tarihinde yazilmistir...

Ulkemizde korku politikasi, sindirme rejimi boygosteriyor...

Pasalar ve degerli komutanlarimiz; dusmanimiz diye nitelendirilmis, tutuklandiginda asilir mi, asilmaz mi tartismalariyla gundeme gelmis biriyle ayni cezaya carptiriliyor...

Ve, boygosteren rejimin yansimasi olarak, hicbir sey olmamiscasina, yaprak dahi kimildamiyor...

Hatta, benim dahi hatirladigim donemlerde, kutlamanin yasak oldugu Nevruz, olanca satafatiyla kutlaniyor ve vali, belediye baskani gibi zat-i muhteremler de senliklerde boygosteriyor...

Tum bunlar olurken, tarafli ya da tarafsiz herkes AKP'nin ustunlugunu kabul etmis bir sekilde kenara, koseye sinmis, oturmakta ve ben dahil bircok kimsenin yaptigi gibi sureci bir sekilde gecirmeye calismaktayiz...

Oysa, bizden beklenenin bu olmadiginin da bilincinde olarak... Cunku, biliyoruz ki, en ufak bir seye itiraz edecek halimiz ve durumumuz yok...

Ulkede, bircok kurum ve kurulus yandaslarla dolmusken, muhalefet kisvesi altinda, bunlarin yandasindan daha cok yandas olan ya da olmasa da oldugunun farkinda dahi olmayan bir CHP'ye kaldiysa bizim kurtulus umitlerimiz, yaziklar olsun...

Yaziklar olsun ki, bu CHP kendi kurmaylarini meclise atmaktan baska birsey yapmiyor, yapamiyor...

Muhalafet, vazifesini birakin tam olarak, yuzde 1 nezdinde dahi yerine getiremiyor...

Ulke bolundu, PKK zaferi kazandi gibi soylemler ortada geziniyor, ancak herkes buna susup geciyor...

MHP, Turkes'ten sonra, o ihtisamli gunlerini mumla ariyor...

Yakin siyasi tarihimizin bas aktorleri, DYP, ANAP, SHP, DSP gibi partiler bitirildi...

Sonuc olarak, ordusu zayiflatilmis, muhalif kanati kontrol altina alinmis, her istenilen eregin dikta edilebildigi, ortada rakip ya da karsi kuvvetin olmadigi, bombos bir mecrada at kosturan bir hukumet ve hukumeti kontrol eden gucler altinda ezilmenin otesinde, sinmis, dirayetini yitirmis, umudunu kaybetmis bir halk...

Ataturk'un dedigi gunler, anlattigi tehlikeler, binlerce kez okudugumuz, ezberledigimiz Genclige Hitabe'deki ahval bundan ote degildir...

Durum, ahval yeni olusumlari gerektirmektedir...

Zeka, bilgi, yurek, cesaret, akil, idrak, organizasyon gerektiren, yeni olusumlar...

R.Mert ERDUMLU

4 Ocak 2014 Cumartesi

Allah'a sukur, Ataturk'e tesekkur !!

Insanlarin en cok unuttuklari hakikatlerin en basinda, 'Allah'a sukur, Ataturk'e tesekkur' secenegi geldigini bir kez daha animsatalim... Cok gereksiz bir anlam kaymasina sebebiyet veren; okumuslar ya da okumamislar, cahiller ya da aydinlar (tabi hepsi sozum ona aydin da...) mevcut memleketimizde... Ancak, bugun Ataturk'u sevmeyenlerin varligi, vakti zamaninda Ataturkcu'luk kisvesi altinda (ki kendilerine rozet Ataturkcu'su deriz) gercek durumu izahta gucluk cekenler, kas yapayim derken goz cikartanlardan dolayidir... Ancak, yeni jenerasyon genclik olarak, biz gereken her seyi izaha haziriz... Yuzbinler, milyonlar farketmez, bizde her bireyin yek vucut durusu, milyonlara bedeldir... Kimse tasidigi canin vatan ve bayrak sevdasi yolunda ehemmiyetini dusunmeyecek mertebededir... Sayet, duzelecekse her sey, aydinlik olacaksa Turkiye'nin bekasi, Mert Erdumlu olarak diyorum ki ben, tum canlarimiz feda olsun vatanimiza... Ama, bunu derken bir kez daha altini ciziyorum, kolaya kacan aciz insanlardan olmayacagiz. Bizler, vatan ugruna yasamak ve bu ugurda gereken en buyuk mucadeleyi vermekten geri durmayacagiz. Tum bunlari yaparken, saygi ve sevgimizden de vazgecmeyecegiz. Iste o zaman, ben bazi insanlarin 'sen ne ayaksin' tarzinda sualler sormaktan vazgececegini ve bizlerin INSAN oldugunu farkedebilecekleri, cok daha guzel bir TURKIYE hayal ediyorum...

Mert Erdumlu 
04.01.2014

1 Ocak 2014 Çarşamba

Ordu ve Asker

Ulkemiz uzerinde oynanan en buyuk oyunlardan biri 'Ordu ve Asker' kavramlarini, halkin kafasinda sadece 'darbe' sozcuguyle eslestirilmesini saglamak...

Ama, unutmayin ki, Kurtulus Savasi her Turk kadini, Turk erkegi, Turk cocugunun 'asker' olabilmesi ile kazanildi...

Turklerin tarihinde ve kaderinde askerlik ve ordu hep ehemmiyetli kavramlar olarak kalmistir...

Darbe ayri bir konudur. Tasvip edilir yonu yoktur. O yuzden, bu oyundan uzak duralim ve su fotografa bir goz atalim...

Mert Erdumlu

01.01.2014