13 Aralık 2021 Pazartesi

Bilmek, görmek, işitmek ve ego…

 Bir işi genelde bilen yapar, yapıyordur da zaten… Bilmeyen ya akıl verir, ya boş boş konuşur, ama illa sinirlerinize dokunur. Daha çok okumamış kesimde yaygın bu ikinci profil… Çünkü eğitimli insan duracağı yeri, saygıyı, sınırlarını çok çok iyi biliyor. Hayatım boyunca hep bunu gördüm, hiç şaşmadı… İstisnalar kaideyi bozmaz tabi ki… Kendini çok iyi eğitmiş ve mektep eğitimi ile kastettiğimiz eğitimden uzak kalmış insanlar yok mu, illa var ama çok azlar… Geneli sınır tanımaksızın özgüven deryası içerisinde ve ego çukurunda boğuluyor. Hatta kendi boğuldukları çıkuru, eğitimli, ahlaklı, saygılı bireylere yapıştırmak ve yakıştırmak adına, onları egolu olmakla suçluyorlar — işte cehaletin bir diğer vücut bulmuş hali ortaya çıkıyor o zaman da… Çünkü, ego dediğimiz kavram bilginin en az olduğu yerde tavan yapar. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bilgiyi de, bilgiliyi de göz kilometrelerce öteden farkeder, akıl farkeder, kalp görür, kulak işitir… Bu durum bilgisizlik ve cehalet için de aynı apaydınlık açıklık içerisindedir. Çok sevdiğim bir söz ile bitirmek istiyorum yazımı: ‘Öldüğünüzde bir şey farketmezsiniz, diğer herkes için acı bir durumdur… Aynı şey aptallığınız için de geçerli !’ 


R.Mert Erdumlu / 13.12.2021

9 Ağustos 2021 Pazartesi

Yine a ve b insan türü

 Son günlerdeki gözlemlerime dayanarak;


yine a ve b şeklinde konuya özel 2 sınıf insan var: 


1. Vaktinin % 90’ınını sarfeder —- çocuğu için, eşi için, ailesi için, sevdikleri için… Reklam % 0… Etki: 0,56784 şaka şaka siz 0,5 sayın kafi… % ama… Okuyacak olursak da binde 5 yapar… 


2. Vaktinin % 90’ını sarfeder —- kendi, kendi ve de kendi için… Reklam % 100… Etki: % 96,87654 şaka siz %96,8 sayın, biz alta yuvarlayan olalım… 


Bu kadar gerizekalı insanın, bu kadar farkında insanı aptal yerine koyma çabası: Paha biçilemez !!! 🙋🏻‍♂️🤷🏻‍♂️


Mert / 09.08.2021

14 Haziran 2021 Pazartesi

Devletçilik / R.Mert Erdumlu yazdı

 Gerek gezi olayları sırasında, gerek öncesinde, gerek sonrasında, sıklıkla vurguladığım en önemli İLKEmiz... 


Bu ilkeye vakıf olan insanın vatanseverliği tartışılamaz, bu ilkeden yoksun olan insanın da vatanseverliğinden bahsedilemez... 


Gerek ışid (ırak şam islam devleti, deaş-daeş-daiş), gerek pkk, gerek fetö (pdy- paralel devlet yapılanması) incelendiğinde görülecektir ki mayalarına DEVLETÇİLİK ilkesi ile alakalı bir zerre kırıntı dahi yoktur... Bunların hain olacakları, terör örgütü olacakları, alçak olacakları aşikardır... 


Dhkp-c ve TKP de devlet tarafından terör örgütü listesine alınmış oluşumlardır. Zira bu oluşumlarla ortak paydada konuşabildiğimiz bazı değer ve kavramlardan ziyade, bizi bunlardan ayrı koyan da yine DEVLETÇİLİK ilkesidir... 


El-Kaide, El Nusra ve Hizbullah ve de İBDA-C yine terör örgütü listesinde başı çeken terör oluşumlarıdır. İncelediğimizde DEVLETÇİLİK ilkesinin uzağından yakınından geçemeyecek insanlar olduklarını açıkça görürüz... 


Yani söze dile kolay Atatürk ilkelerinden sadece 1 tanesini ADAM AKILLI bellediğimizde neyin ne olduğunu, neye ait olduğumuzu ve olmayacağımızı, ne ile anılabilir olduğumuzu ya da anılamaz olduğumuzu o kadar rahatlıkla idrak edebiliyoruz ki... Bir lider gösterin ki sadece bir ilkesi, bir prensibi bu kadar konuya yön verebilsin... 


Mert Erdumlu / 14.06.2017