22 Kasım 2016 Salı

Komşunun bahçesindeki çimen...

Komşunun bahçesindeki çimen hep daha yeşildir...
Kişi kendinde olmayana imrenerek bakar, yaşamadığı hayata özenir, ama filmin esasında, çimen yine de çimendir...
Kimileri yaşadığı ile mutludur, kimseye bakmaz... Kimileri mutsuzluktan kudurmuştur, herkes ve her şey ona batar...
Yeşilin onlarca tonu olsa da, çimenin çimen olduğunu bilerek yaşamakta fayda var... İmrenerek baktığınız her hayatın içinde tahmin edemeyeceğiniz zorluklar olduğunu unutmayın... Ama her şekilde imrenmenin ötesindeki davranış da haset ve davranış bozukluğuna girer ki, acil müdahale gereklidir bu tip arkadaşlara... Yoksa ilerleyen durumlarda, çok ciddi vak'alara varan ruhsal bunalımlara ya da şiddetli depresyonlara hazır olmaları gerekir, bu kısmı özet geçiyorum, 'oldukça ciddi rahatsızlıklar yolunda' haset ve davranış bozukluğu olan insanları bana kalırsa YALNIZ başlarına bırakmakta da fayda vardır...
Kendi çimenlerinin üzerinde keyif almasını bilen herkese SELAM olsun... ;)
MeRT

6 Mayıs 2016 Cuma

Ayrıntı...

Ayrıntı falanlarda filanlarda olmayacak bazen... Böyle alenen olacak... Yakışıklı dedin mi, bir kitle değil, tüm dünya yakışıklı bulacak... Karizmatik dedin mi, eşimden sonra tek arzuladığım adamdır diyenler değil, tüm dünya hanımefendileri karizmatik bir beyefendi diyip durması gereken noktayı bilecek.
Fazla söze gerek olmayacak bazen... O bakacak, biz bakacağız, sen susacaksın !!!
Osmanlı Subayı... Matematik uzmanı... Büyük bir deha... Komutan... Stratejist... Geometri kitabı bile var yazdığı... Okuduğu kitapların isimlerini ezberle desem, onun ömrü kadar ömür harcar, kocamdan sonra tek arzuladığım adam diyen zihniyete aitsen de, bin ömürde de ezber edemezsin...
Çok konuşmayacaksın bazen... Ampülü ağzına alıp fotoğraflara malzeme olmayacaksın... Duracaksın dimdik... Ne olursa olsun... Bileceksin ki, seni KİMSE değil, kendi azmin ve çalışma kararlılığın kurtaracak her badireden... Allah'a sığınacaksın bir de... Kuluna minnet eylemeyeceksin... Kulunun karşısında köpekleşmeyecek, el etek öpmeyeceksin...
Sonra yine duracaksın dimdik... Bakacaksın apaydınlık ileriye... Kim karartmaya çalışıyorsa, indirecek geçeceksin... Çok çok sen öleceksin, yeni tohumlar filizlensin diye... Ama illa ki, bu yolda yürüyorsan, bil ki, ölsen de dönmeyeceksin !!!
Mert Erdumlu
05.05.2016

15 Nisan 2016 Cuma

Zeka...

Zeka herkese göre göreceli bir kavram değil aslında... Herkesin kendini zeki hissettiği toplumumuzda gerçek zeki insanların oranı %5'i hiç geçmedi...

Her gördüğünüz, tam olarak gördüğünüz gibi olmayabilir çoğu kez... Büyük resmi yakaladığınızı sandığınızda, diğer insanların nasıl gördükleri hakkında %100 emin olabiliyorsanız şayet, tescilli ahmak da olabilirsiniz...

Sizin gördüklerinizi unutmaya başlayanlara, yeni keşif edasıyla söylediğiniz sözler duvara çarpıp size geri dönüyor gibiyse çoğu zaman, zaten sorunlu normal zeka aralığı sendromundasınız... Yani zeka var gibi de, yok gibi de... Geliyor gibi de, dibine kadar inemiyor gibi de her ayrıntının...

Edebiyatçıların çoğu kez dile olan hakimiyetle de ölçülebileceğini savundukları zekanın aslında salt sayısal metotlar ile de ölçülebiliyor olması saçma... Sayısal ve sözel yetenek sınavlarının karma uygulanması da son 10-15 senede bir hayli artış gösteren en doğru yöntemlerden...

Nereden esti de bu konuya girdi diyeceksiniz...

Aziz Nesin geldi aklıma efendim... Bilimsel olarak kanıtları üzerine çalışmaktaydım yapmış olduğu bazı tespitlerin ve akabinde adamın hem matematikçi, hem de dili o denli etkin kullanan bir yazar olduğu aklıma ilişti... Hoşuma gitti... Gülümsedim... Ve karaladım 3-5 satır... Affınıza mağruren...


Mert Erdumlu / 16.04.2016



16 Mart 2016 Çarşamba

Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti

Şimdi bazı aklı evveller için kısa kısa notlar...

1. Atatürk dediğiniz, sövmekten geri durmadığınız insan her şeyin başında bir OSMANLI SUBAYI idi...
2. Ülke komple elden gitmişti, her yer işgal edilmişti, padişah da mührünü İngilizlere bırakıp gitmişti...
3. Yani skoru belli bir maç gibi uzatma dakikalarının bitmesini beklerken, tam kapattık gidiyoruz derken, Mustafa Kemal ve yanında destek veren vatan sever paşalar, subaylar OSMANLI'yı kurtarmak için her şeyi göze almışlardı...
4. OSMANLI'yı kurtarmak için ayağa kalkan Türk Milletini ateşleyen bu ŞEREFLİ subaylar, aynı zamanda sözde dinci değil, yobaz değil GERÇEK DİN ADAMLARINDAN icazet de almışlardı...
5. Ayağa kalkan TÜRK MİLLETİ topyekün bir mücadele verdi ve sonrasında Allah'ın öyle uygun gördüğü olsa gerek ki (SÖZDE İMAN SAHİBİ OLANLAR LAFIM SİZLERE) Atatürk yeniden dirilen ve başında padişah da kalmamış olan bu milletin idare şekli için yeni tasarılar geliştirdi ve OSMANLI'nın devamı olarak Türkiye Cumhuriyeti kuruldu...
6. Bugün Osmanlı'yı geri getireceğiz diyen hain ve YOBAZLAR inanın ki, Osmanlı'nın içinde de VAR OLAN hain ve yobazların aynılarıydı !!! Ve onların dertleri OSMANLI'yı falan geri getirmek değil, ayaklanıp dirilen OSMANLI'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yani esasen OSMANLI'yı kökünden bitirmek. Yani bizleri kökünden bitirmek. Çünkü hain her daim haindir...

Ve şimdi diyorum ki, inanın ya da inanmayın... Lazı, Kürtü, Çerkezi, Yörüğü fark etmez... Bu vatan hepimizin diyoruz ya, sınayın ya da sınamayın ama bir avuç Türk yaşadığı sürece her kahpe gireceği delik arar, her hain de tarih boyunca olduğu gibi belasını bulur...

Madem mücadele ediyorsunuz, alın size mücadele... Okuyun, anlayın, idrak edin, hainleri belirleyin, Türk ile mücadeleyi bizler gösterelim, dert değil !!!

Yazımı Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm dünyaya ibret vermesi gereken şu sözüyle bitirmek istiyorum:

Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.





Mert Erdumlu / 17.03.2016

14 Mart 2016 Pazartesi

Ankara patlamasının ardından

Yazılı ve görsel medya, ne de trajikomik bir şekilde idare ediliyor?

Olaylar çarpıtılıyor, acılarımızın paylaşımı bile engellenmeye çalışılıyor...

Olay Rusya'ya kadar bağlanabiliyorken, Diyarbakır ve Şırnak'ta köşeye sıkışan PKK'nın ana kentlerdeki bu hamleleri ile nefes almaya çabaladıkları dillendirilemiyor...

Çünkü terör aslında bitsin istenmiyor !!! Yılllarca, o terör yüzünden yüz binlerce kayıp verdik ama birileri ceplerine indirdikleri milyonlar için bu acılara bile bile göz yumdu. O mu, bu mu, şu mu diye milletin şuuru bulandırıldı. Hala yapılmaya çalışılan odur.

Yazık, ayıp ve günah kalmamıştır. Bu kavramlar her an yerin dibine girmiş, halk karanlığa sürüklenmiştir. Bir diğer trajedi ise dün geceki tüm hadiseler esnasında Survivor isimli yarışma programının reyting listesinde 1. sırada yer almasıdır...

Bir kısım insanın ne kadar vurdum duymaz, umarsız ve de duyarsız olduklarının resmi kanıtıdır bu durum.

Ülke karanlığa sürüklenmeye çalışılmaktadır... Bu durum katidir... Ben bazı çevreler gibi konuyu hükümete de bağlamayacağım... Konu nettir... Konu hakkında güvenlik zaafiyeti veren tüm kurumların başında yer alan yetkililerin topyekun istifaları şarttır... Ha etmezler ayrı bir konu... Söz konusu olan şereftir... Kimde ne kadarı mevcuttur, şahsı ve Allah ve bilir...




Mert Erdumlu / 14.03.2016

22 Ocak 2016 Cuma

Mustafa Koç

Dün bir ADAM kaybettik... Hani sırf zengin diye bazınıza batan bir ADAM... Hayırlı Cuma'lar diye paylaşımları olmayan bir ADAM... İnancın Allah ile kul arasında olduğunu bilen ve inançlı bir ADAM... Sırf çevresi görsün de işleri artsın diye Hayırlı Cuma'lar, hayırlı kurbanlar, hayırlı kandiller diye göstermelik paylaşımlar yapan ama vergisini kaçıran, çalışanının sigortasını asgariden gösteren sonra adamım diye ortada dolaşan nice soytarıya oranla katbekat bir ADAM... Mekanı Cennet olsun diye temenni ederiz, o kendi hesabını alnının akıyla verecektir Allah'a, bizler eminiz... Ama soysuz bir İT grubu var şimdi isimlerini tek tek yazmak istemiyorum, onlar da bir gün hesap verecekler elbet... Düşünün ki, bizleri kandıramayan insan kılıklı müsveddeler bakalım Allah'ı kandırmaya çalışacaklar mı? Göreceğiz...

Mert Erdumlu / 22.01.2016

8 Ocak 2016 Cuma

Azdan az, çoktan çok gider...

Atatürk ve Cumhuriyet rejimi düşmanları için birkaç kelam edeyim...

Bakın... 2 seçenek vardı... İşgal kuvvetleri egemenliği altında yaşamak ya da yeni bir rejim... Tüm dünyada var olan Cumhuriyet rejimi sayesindedir ki 1950'lerden beri Türkiye'ye kan kusturan partilerin menşei bellidir... Fazla söze hacet yoktur... Mevcut iktidar göreve gelince bitti 80 yıllık zulüm diye sevinen fikir, zeka fukaraları bilmezlermi ki zaten o 80 yılın 60 yılı mevcuttakinin benzeri partiler tarafından yönetilerek geçti... Bir zihin fukara olur da, bu kadar mı fukara olur... Bir insan ülkeyi işgalden kurtaran komutana bu kadar mı nefret tohumlarıyla beslenir? Tek başına mı kurtardı diyenler var... Çok sevdiğim, çok takdir ettiğim Sultanlarımızdan Fatih Sultan Mehmet tek başına mı aldı İstanbul'u? Ona yanıt veremezsiniz... Tarihte hangi savaş komutanlar tarafından tek başına kazanılmış? Cevap veremezsiniz !!! Ama başarıları somut bir komutanın, Atatürk'ün başarılarını bu kelime oyunları ile küçümsemeye çalışır, sonra da ne kadar zeka fukarası olduğunuzu farketmeksizin bir de kendinizi akıllı zannedersiniz... Evvel Allah, bu ülkenin Cumhuriyet çocukları da Elhamdülillah Müslümanız demesini de, Allah'ın bahşettiği bir komutanın nelere kadir olduğunu da bilmektedir... Dıştan bol olan düşmanın, hainin içten az olmasını beklemeyiz zaten... Ne kadar çoksanız da, azdan az çoktan çok gider. Bunu iyi bilesiniz. Zira biz çok iyi biliriz.


Mert Erdumlu / 08.01.2016