29 Eylül 2012 Cumartesi

ROTASYON PROBLEMLERI

Rotasyonlar onemli... Gectigimiz sene tek kulvarda top kosturan Cim Bom'umuz, bu sene 1'den cok mecrada var olacagi icin takimin alisik olmadigi bir rotasyon uygulamasi denemek durumundadir... Umut - Elmander ikilisinin takimimiz icin onemini anlamis bulunmaktayiz... Daha dogrusu Elmander'siz bu is olmaz... Neticeden ziyade ara detaylara bakmamiz lazim. Elmander, rakip defansi ziyadesiyle yoruyor
mu, bence yoruyor... Bizzat tribunden seyrettigim Bursa macinda Burak'i herkesten cok begenen ben, dun sukutu hayale ugradim... Burak, hemen mi yelkenleri suya indirecektin be cocuk... Ne guzel, sonradan oyuna dahil oldugun bircok macta harikaya yakin oynadigini en cok savunanlardanim. Attigin goller bu takima yetmez... Bu takimda hata yapmayacaksin... Necati gibi bir forvet senin icin gonderildiyse, Galatasaray'in topcusu oldugu halde Stancu 2 yildir dun seni yenen takimda kiralik oynuyorsa, sen bunlarin hakkini vereceksin aslanim... Veremiyor musun? O formayi giymeyeceksin o zaman... 
 
 
 
Ben lafi dolandirmayi sevmem, kisa ve net soylerim final cumlelerimi: bu takimda oynamak bir ayricaliktir... Galatasaraylilik bir ayricaliktir. Bu takimin taraftari, oyle ya da boyle atilan gollerle kandirilacak taraftar degildir... Ne giden Necati'yi unutur, ne Ordu'da oynayan Stancu'yu... Sana nasip olmussa bu forma, seve seve hakkini vereceksin... 
 
Rotasyonun bir diger kurbani Emre Colak... Gecen sezon ilk 11'de tartismasiz yer bulan bu cocugun Amrabat'a gore acayip artilari var. En onemlisi, Amrabat defansina yardim etmeyi hic beceremiyor... Hucuma katacagi zenginlikten ne olacak, dunku macta olan biteni gorduk iste... 2 gol yedik ve zenginlik katilan hucum hattimizin urettigi skor: 0... 
 
 
 
Emre Colak rotasyona kurban edilecek bir oyuncu degil. Amrabat defansa destek vermeyi ogrenmeden bu takimin formasini giyebilecek ayarda bir futbolcu degil... Boyle topculari sevenler, kendilerini sampiyon zannedip ara sira sahaya da iniyorlar ve cilgincasina sevinc gosterileri yapip, rezil rusva da olabiliyorlar... Galatasaray taraftari, ne boyle bir taraftardir, ne 2 atak zenginligine aldanip, eyvallah iyi topcusun diyecek bir taraftardir... 
 
Hakan Balta, gunah kecisi... Bu adam, hakikaten cok cok yetenekli. Ancak, hattinda hic yardim gormezse ne olmasini bekliyorsun? Dunyanin her takiminda sol bek olmak ayri bir sorun. Eboue ile mukayese edenler var... Elma ile armutun mukayese edilmesi gibi yersiz bir ugras... 
 
 
 
Hakan Balta'dan verim bekliyorsaniz, onunde adam gibi adam oynatin... Arda'yi kaptirip da yerine Riera, Amrabat gibi Arda'nin tirnagi olamayacak oyuncularla bu is olmaz... 
 
Hamit de formsuzluk elbisesini cikartacak arkadas... Bu taraftar, senin gecmis kariyerine, ancak ve ancak bu formayi islattigin zaman saygi duyar... Bunu unutmayacaksin... Galatasarayli icin Real ya da Bayern, Galatasaray'dan daha yuce camialar degildir. Bunu unutmayacaksin, unutacaksan baska yere gideceksin... O yuzden acilen toparlan ve oyna... 
 
 
 
Melo'yu tenkit edenler var... Komik... Neymis, adam gecen sene 2 kisilik oynuyormus, bazi maclarda siradan performans sergilerse odenen paranin hakkini vermiyormus... Komik olmayin kardesim... Fener'in Valencia'dan apar topar aldigi, Valencia'nin da gonderirken hic hayiflanmadigi Mehmet Topal'dan 5 gomlek ustun bu Melo dediginiz adam... 
 
 
 
Ve, sunu unutmayin ki, bu adam zaten zaman zaman formsuz olmasaydi, Turkiye'de degil, ruyanizda zor gorurdunuz bu adami... Bir de Fatih Hoca, isine karismak gibi olmasin da, su Aydin takintindan vazgec artik... Benden soylemesi... Bu tespitlerim burada duradursun, zaman kimin hakli, kimin haksiz cikacagini gosterecektir...
 
R.Mert ERDUMLU
29 Eylul 2012 (10.00 civarlarinda kaleme alinmistir...)

21 Eylül 2012 Cuma

Galatasaray ve Fenerbahce Avrupa Performanslari - Eylul 2012

Once Galatasaray ile baslayalim... Gectigimiz seneyi pas gecmistik Avrupa arenasinda ve kendimizi tamamen lige vererek, play off gibi iptidai bir uygulamayi da, kazasiz atlatarak Kadikoy Sukru Saracoglu stadinda sampiyonluk turu atmistik... Ancak, bu kadar iyimser degildi bazi tablolar... Takimda bazi aksakliklar, play off'ta Besiktas'in en formsuz oldugu donemde 5 dakikada rakibe hediye edilen puanlar, ic sahada bir tutukluk dikkat cekiyordu... Netice zaferle sonuclandigi icin kimse bunlarin uzerinde durmadi... Takimda stoper ihtiyaci net olarak dikkat cekiyordu, Dany transferi ile bir soru isareti belirdi akillarda... Olur mu, tutar mi, oynar mi derken, cocuk fena degil demistir herkes... Disardan ilk bakista oyle gozukuyor... Hamle odakli stoper oldugu icin, ilk hamlede topu ya da rakibi blokeledigi zamanlar, olumsuz bir tablo cikmiyor karsimiza, ancak o ilk hamle hatali bir hamle olacagi zamanlari simdiden tartisip moral mi bozmayalim, yoksa bir an once tedbir alip sonradan uzulmeyelim mi gibi sorulara Fatih Hoca ve ekibi karar verecektir diye dusunuyorum...



Old Trafford'da Manchester ile futbol mucadelesi... Dile kolay, ancak oldukca bunaltici, oldukca iddiali bir arenada, yine bir o kadar zor bir sinav... Herkesin harci degil... Galatasaray cikti Aslanlar gibi oynadi... Ancak, ayni futbolla neticede farkli bir yenilgi de yaziyor olabilirdi... Tebrik edelim tum takimi ve teknik heyeti, ama bunlari da konusalim... Cris ne icin alinmisti? Sampiyonlar ligi icin... Peki, nasil degerlendirildi Terim tarafindan? Simdi burada iki nokta var, birincisi, uyum surecini asmadan boylesi bir macta riske edilmemeli, karari guzel ama... Bir de ikinci nokta var ki, bence Terim direkt olarak bunu yapti... Cikti 2 tane genc defans oyuncusunun karsisina, bakin bu adami burasi icin aldilar, ama ben size guveniyorum aslanlarim, cikin oynayin dedi... Bu cok muhtemel, tam da Terim ozguveni ve fantezisi... Tuttu mu? Su mac 5-0 Manchester lehine de sonuclanabilirdi... Demek ki, tutmamis... Muslera'yi tebrik etmeyi unutmasin kimse, cunku cocuk tek basina teknik ekibin radikal kararlarinin da, gencecik stoperlerin de tek kurtaricisi... Takimdaki esas kahraman bu cocuk... 5-0 yenilseydik, kimse Burak'in performansini, Selcuk'un Xavi benzetimini, Amrabat'in iptidai 1-2 atagini konusmazdi emin olun... Muslera ve defans yerden yere vurulurdu, ama Muslera, tum bu tabloyu tersine ceviren adam oldu... Tesekkurler cocuk... Adam gibi adamsin, Allah yolunu acik etsin...

Amrabat, taraftara mantikli aksiyonlar yapan, olmus bir futbolcu gibi gelse de, geriye yonelik yardimlari olmayinca tokezleyen Balta'ya destek olsun diye, Terim 2.yari Hamit ile Amrabat'in kanatlarini degistirdi... Cunku, yardimsiz bir Balta, Valencia karsisinda surekli tehlikeli sayilacak pozisyonlara zemin hazirliyordu... Hamit o bolgeye gecince bir nebze faydasi oldu, yani Amrabat'in Sampiyonlar Ligi ayarinda bir takimda top kosturabilmesi icin daha radikal ofansif meziyetlerini eksiksiz ve kusursuz sergilemesi ve ayni zamanda defansif insiyatiflerini de takimin lehine yapabiliyor olmasi gerekiyor... Amrabat, kumasin kaliteli ama daha cok calisman lazim...


Tek tek takimi analiz edecek degilim... Bu kadari yeterli diye dusunuyorum... Simdi, esasen tablonun geneline bakacak olursak, Galatasaray zaten deplasmanlarda daha basarili bir grafik sergiliyordu... Icerideki bir Manchester maci beni su anda en cok urkuten olay... Buradaki macta herkes yuksek beklentiye girecek gibi duruyor, ama malesef cok dikkatli olmamiz ve onemli tedbirler almamiz gerekecek bir mac olacak ve o macta Rooney, Ashley Young gibi yildizlar da sahada olacak... Isimiz cok zor... Diger takimlara bakarsak, Cluj surekli surpriz baslangiclar ve suruklenisler takimi... Icerdeki ve disardaki Cluj maclari, kazansak da, kaybetsek de cok zor gececek, bu asikar bir durum... Braga'yi hem iceride, hem disarida yenebilecegimize inansam da, olasi bir hatanin affedilmeyecegi ve dikkate alinmasi gereken bir ekip oldugunu sanirim herkes biliyordur... Galatasaray'in Sampiyonlar Ligi seruveni ilginc bir seruven olabilir... Yolumuz cok acik da olabilir, husrana da ugramayiz ama, en kotu ihtimalle su gruptan 7-9 civarlari bir puan cikartabilecegimizi dusunuyorum... En kotu olasilikla, maceraya UEFA'da devam ederiz, ama bu tabloyu zorlama zamani da geldi bence... Biraz daha istikrarli mucadele edebilmeli ve hedeflerimizin citasini yukseltmeliyiz...


Fenerbahce... Sevgili rakibimiz, ezeli rakibimiz, ebedi rakibimiz; ama Avrupa arenasinda bizlerin de destek verdigi bir Turk takimi... Dun gercekten cok uzuldum... Aykut Kocaman'in mutemadiyen devam eden hamle sorunlari, yanlis kararlari, radikal olma cabalari bu camiaya cok zarar veriyor artik... Ben, rakibimizin guc limitlerinin doruklarinda olmasindan haz alan ve ekibini her kosul altinda destekleyen bir taraftarim... Bir taraftar olarak, rakibimizin iddiali ve cok iyi olmasini istemek de en tabii hakkim diye dusunuyorum... Ancak, bir teknik adam tasavvur edin ki, 2-0 kendi evinde onde devam ettigi macta Alex gibi bir futbolcusunu kenara ceksin, Bienvenu gibi ne tarz bir forvet yetisine sahip oldugunu kimsenin idrak edemedigi bir futbolcuyu, hem de rakip defansi surekli yoran ve rahatsiz eden Sow gibi bir forvetin yerine oyuna soksun, Cristian'in son haftalardaki performansi ortada olmasina ragmen sonradan oyuna dahil edilsin ve Bienvenu tarafindan deli edilsin, bu teknik adam da hepsini gormezden gelsin... Ben, Aykut Hoca'nin zeka ve disiplininden suphe duymuyorum, ancak gormezden geldigini dusunuyorum bu sebeple de... 90+4'te gelen bir gol ile kendi evinde 3 puan yerine 1 puana tama edip, Avrupa'da basari beklemek hayalden ote bir etkinlik degil diye dusunmekteyim... Umarim en kisa surede toparlanirlar...